22-23. Her Ne İse İşte!

Her yeni başlayan yılın verdiği heyecan, bir önceki yıla göre değişiklik gösteriyor aslına bakarsan. Beklentiler mi büyüyor, ya da olgunlaşıyor muyuz, bilmiyorum ama; bir önceki yıla göre çoook büyük değişim gösteriyor-evrim geçiriyor adeta.

Mumu üflediğin o dakika, diyaframından aldığın o hava, damarlarına hızlı bir şekilde giriyor ve akışı sağlıyor, tüm vücudun o anki dileğini hissediyor her hücresiyle. Ve o an; yanında bulunan tüm sevdiklerinin sana verdiği o enerji ile birleşiyor, vücudunun enerjisi. Tümü olduğu gibi dudaklarının arasından çıkarak pastanın üzerine duran mumların alevini söndürüyor, bir enerjiyi daha kendine katarak havaya karışıp göğe yükseliyor... İşte dileğimizi böyle tutuyoruz aslında. Gerçekleşip gerçekleşemeyeceği, tamamen bize kalıyor yani.

Evet, 7'si doğumgünümdü. Bir kaç yıl öncesine kadar hevesle beklediğim yılın aynı gününü, son yıllarda "pek de" hevesle beklemez olmuştum. Ama bu sene, bi kaç iyilik meleği bana bir şeyi hatırlattı:
"Genelleme yapmak çok yanlıştır/Geçmişe göre gelecek planlanmaz/Kısacası her sene yaşgünün kötü geçecek değil ya!"

O bi'kaç iyilik meleği... Ya, aslında şöyle, baştan alalım. Bugün benim için oldukça duygu yüklü bir gündü, evet. Ama herkesin ayrı / apayrı bir yeri var! Her anı özel, her an özel dolayısıyla. 00:00'da ilk aldığım yaşgünü mesajı oldukça özeldi. Arkasından uzunca bir mesaj aldım, uzakta yaşayan bir dostumdan :) Ki onu çoookça seviyorum! Kendini bilir. Onca şeyi nasıl sığdırmış, nasıl içtenlikle yazmış daha farkedemezken, küçük manevi kız kardeşimden başka bir duygu içerikli bir mesaj geldi, ve sarsıldım haliyle...

O sırada benim Meleğim olması gereken kişinin, bir başkasıyla laylaylom konuştuğuna ayrı bir sinirlenip trip attığım doğrudur. Ama ertesi gün olacaklardan haberim yoktu, taktir edersiniz ki.

Uyanıp daha önceden kararlaştırılmış, aslında 2 kişilik bir randevuya gittiğimde karşılaştığım manzara görülmeye değerdi. Toplamda 4 iyilik meleği, -orada 3'ü olmak üzere- benim için koskocaman bir plan yapmış, ve bunu haftalar öncesinden organize etmiş, üstelik ruhumun bile duymasına izin vermemişlerdi. Yine ve yeniden şoke olarak masaya oturdum ama... Müthişti işte. Yüzüme pasta yediğimi de ekleyeceğim, o ayrı bir not. Sebebi mi? Imm, şey, sanırım buluşmaya biraz geç kaldığım için... :/

Eve gelip annemin yaptığı hazırlıkları görünce, içimdeki duygu seli dışarı taştı, sel oldu gitti.. Annem çalıştığı yerden erken gelmiş, bir de bir yığın hazırlık yapıp aile üyelerimizi çağırmıştı. 3 yaşındaki küçük kuzenimin "iyi ki dooğduuuun" şarkısı eşliğinde-ki gerçekten makamına uygun bir şekilde söyledi- ikinci pastayı da aynı enerjiyle üfledikten sonra anladım ki, her sene aynı derecede kötü gitmiyormuş... :)

Ah bir de, doğum günü sınırlarının dışında aldığım hediyeler var. Örneğin, Sally'ciğimin yaptığı video-kutlaması. O kadar güzel, o kadar şeker bir video ki, oturup sümüklerim akana kadar zırladığımı itiraf etsem, içtenlik yapmış olurum, ama videonun güzelliğini anlatamamış olurum yine de. Bir de... Rihanna 'nın 30 Mayıs Diamonds World Tour İstanbul konseri bileti hediyesi var. O da biricik ablamdan bana hediye. Hatta, bu yazıyı okuyup da içi içini kemirmiş, ben de tekrardan ekleyeceğime dair söz verdim. O kadar mutlu etti ki beni, kelimeler kifayetsiz. "Ablam" olduğunu bir kez daha hatırlattı bana, o kadarını söylüyorum...

Bunca şeyi neden amaçsızca karaladım buraya, bilmiyorum. Ama bugün aldığım yaşgünü mesajları o kadar duygu yüklü ve içtendi ki, teşekkür etmek istedim. Aldığım her not, her kağıt parçası, her sanal mektup, her mutlu yıllar tebriği, benim için ayrı önem taşıyor kesinlikle. Ama içlerinden bazıları var ki... İşte onlar çok önemliler.

Öncelikle Ailem. Hepsini içine katarak söylüyorum, sizi çok seviyorum. İyi ki varsınız.
Sonra, Meleğim. Yaptığın süpriz müthişti kesinlikle. O yurtdışındayım ayağını unutmayacağım. :) Bütün iş sana aitmiş. O bambaşka... VE. Her zaman benimle ol, tamam mı? :) Bugün çok konuştuk, daha yazacak bişey bulamıyorum, haliyle. :P
Sonra, Chibi'm. Oraya gelmen bile ayrı bir fedakarlık iken, dersi kırmak? Paha biçilmezdi. Yerin apayrı.
Pitim. O mesaj, o kadar iyiydi ki. Bir noktasını çıkartsam eksik, bir virgül eklesem fazla olacaktı. O yüzden. Harfiyen karşılıklı. Tüm kalbimle söylüyorum; iyi ki varsın.
Küçük şövalye. Sen mesaj atmasaydın, işin içinde birşeyler olacağını anlamayacaktım aslında, biraz yardımcı oldun denilebilir. Ve, samimiyetine inanıyorum. Teşekkür ederim :)
Orbiti'm; Lise boyunca yanımda oturduğun yetmedi, bana bi'çok şeyi öğrettin, ve hala yanımdasın. Uzuun yıllar yanımda olman dileğiyle. İyi ki varsın.
Küçük kız kardeşim. O yazdığın şeyi unutmam mümkün değil. Her zaman senin için orada olacağım, bunu asla unutma.
O Şimdi Asker Kuzenim, Yoldaşım, Kardeşim, Canım, Kanım. Te oralardan beni unutmayıp sabahın köründe aradın ya, sana ne diyim? :) İyi ki varsın be! :)
Ablam; O hediye, benim için çok özel, ve çok güzel! Gerçekten ablam olduğunu bir kez daha gösterdin. Ne kadar teşekkür etsem az, iyi ki varsın. :)
Son olarak; universitede edindiğim küçük ailem! :) Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, amaaa. Bu günün rövanşı var. Unutmayın! :)

Doğumgünüçocuğundan. Sevgilerle.



Yorumlar

  1. Senı ısırarak mı yesek, ısırmadan mı yesek? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bİlmem ki değişir duruma göre :P Hımm olabilir :P

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

2 Kelime: Britney Spears.

Sorun Sende Değil, İçinde Yaşadığın Dünyada Bulunan Taş Kalpli İnsan Figürlerinde!

Hatalar, Yanlışlıklar, Yanlış Anlaşılmışlıklar Üzerine...