Biz Yunan Tanrıçalarının Güzelliğini Kylie Minogue'dan Öğrendik

Yaz dönemi ile birlikte turneye çıkan isimler arasında Kylie Minogue idi. İsmini kesinlikle duyduklarımızdan… İstanbul’a gelişi de olay oldu, kanser olduğunu açıklaması da, geri dönüşü de, şimdi takındığı ‘’Afrodit’’ duruşu da…

Biz tanıyamasak da, ablalarımız ağabeylerimiz tanıdı Kylie’yi. I Should Be So Lucky ile müzik dünyasına adımını attı Kylie 1988’de. Yerel toplama albümde şarkı söylerken bu şarkıyı söylemeye de hak kazanmasıyla başladı her şey. Aslında dizi oyuncusu olarak kariyerini başlatan Kylie’nin müzik yolculuğu, I Should Be So Lucky’nin Avustralya ve İngiltere’de 1 numara olmasıyla hızlı bir şekilde başlamış oldu. Şarkının başarısının ardından, aynı kayıt şirketi ile ilk üç albümünü anlaşmalı çıkarttı. Şirin bir kız olarak imajını ilk üç albümde sürdüren Kylie; dördüncü albümü ile beraber kadınlığını da ortaya koydu. 1995 yılında Where the Wild Roses Grow  adlı single’ına çektiği klipte Othella’dan esinlenirken, cüretkar olduğunu da bir kez daha kanıtlamış oldu.

2000’li yıllara geldiğinde, herkesin diline dolanacak şarkıların sahibesi olacaktı Kylie: Love At First Sight, Can’t Get  You Out Of My Head,  Come Into My World, In Your Eyes, 2001’de çıkan Fever albümünün bir başyapıt olmasını sağlarken, Kylie’ye listelerde sükse yaratmasını sağladı. Ardından gelen albümler ile başarısına başarı katan Kylie, 2003’te çıkarttığı Body Language albümü ile ‘’diva’’ imajını hakkıyla almış oldu.  Slow, Red Blooded Woman, Chocolate’ın vokal performansı bir yana, canlı performansları ve müzik videoları ile de, insanları kendisine hayran bırakmasını çok iyi bilen Kylie’ye bir destek de Madonna’dan geldi. Popun kraliçesinin üzerinde, Mtv Avrupa Müzik Ödülleri sahnesinde ‘’Music’’ adlı single’ını sergilerken, Kylie Minogue yazılı bir tişört vardı.

 Son çıkarttığı Body Language albümünü destekleyen Showgirl Turnesine devam ederken tüm dünya Kylie cephesinden gelen bir haberle sarsıldı: Kanser teşhisi. Göğüs kanseri teşhisi konulan Kylie, turnesini sonlandırdıktan sonra hemen hastaneye yatıp tedaviye başladı. 2007’de tedavisi biten Kylie, sapasağlam geri döndüğünü 2008’de çıkarttığı 10. Albümü X ile müjdeledi. Albümün başarısı diğer Kylie albümlerine göre sönük kalırken, Kylie’nin tarzı da değişime uğradı.  Bu sırada Türkiye’ye gelip Kuruçeşme Arena’da konser vermeyi ihmal etmedi tabii. 2009’un sonlarına doğru, X’in başarısından memnun kalmamış olacak ki, kolları yeni albüm için sıvadı Kylie.

2010’un yaz aylarında yenilenmiş, saçları parıl parıl parlayan, eski tarzına yeni bir soluk getirmiş, Yunan esintili bir Kylie vardı karşımızda: Aphrodite.  Gerek albüm kapağı, gerek giriş şarkısının verdiği hava ile oldukça yansıtmıştı ki o havayı, albümü elinize aldığınızda Ege Denizi’nin kokusu burnunuza geliyormuş gibi hissediyorsunuz neredeyse.  Parlament mavisi uzun ve ince tülden yapılmış bir elbise içinde tam bir ‘’Afrodit’’ gibi duran Kylie’nin başarısı da bu kadar asil olduğunu söylemeye gerek yok herhalde…

Albümden çıkan ilk single All The Lovers;  sözleriyle herkesin ilgisini toplayacak cinsten bir şarkı. Müzik videosu da konsepte uygun olarak çekilmiş. Kısacası Kylie; tüm sevenlerini yanına toplamış, yargılamadan, soru sormadan, tıpkı şarkısında söylediği gibi…

Albümün ikinci single’ı Get Outta My Way, isim olarak 2001 Fever albümündeki Can’t Get Out Of My Head’e çok benzese de, müzikal açıdan bambaşka bir yerde. Şarkı o kadar değerli görüldü ki müzik camiası tarafından, Britney Spears’ın ekibi bile şarkıyı elde edebilmek için uğraş verdi. Fakat şarkının yapımcıları, Kylie’ye daha önceden söz verdiklerinden, şarkının sahibinin sadece Minogue olabileceğini açıkladılar. Promosyon olarak Kylie, bu şarkıyı kullanmasını çok iyi bildi, bu yüzden de listelerde üst sıralarda yer aldı, single satış süresi boyunca. Fanları ile yaptığı bir röportajda ikincis single’ın ne olacağını spiker sorduğunda, bütün fanların Get Outta My Way! Diye bağırması üzerine, Kylie gülerek şu cevabı verdi ‘’ Siz yok musunuz, bu şarkıyı çok seviyorsunuz değil mi? Peki, ikinci single Get Outta My Way olacak. Sevinebiliriz hep beraber! ‘’. Müzik videosu, oldukça yenilikçi bir video olarak Kylie tarihine geçerken, gerçek bir Yunan Tanrıçası olarak gördük kendisini karelerde…  Bu arada Britney Spears’ın Grammy alan şarkısı Toxic’in de Kylie’nin eski demosu olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Albümün üçüncü şarkısı Put Your Hands Up (If You Feel Love), sound olarak In Your Eyes ile Red Blooded Woman arasında gidip gelen bir şarkı. Bu şarkının kalitesi, dediğim kadar yeterli görülmüş olsa gerek;  Kylie’nin takımı dördüncü single seçiminin Put Your Hands Up olduğunu duyurdu.

4. şarkı Closer, albümün hızlı giden ritmini yavaşca düşürüyor. Kylie fanlarının üçüncü single olarak kesin gözüyle baktığı şarkıydı Closer. Fakat Kylie ve takımı Better Than Today’i uygun gördüler. Kapanış single’ı olarak uygun bir seçim olabilir, zira şarkıyı dinler dinlemez, sıcak bir yaz gününde perdeyi yavaşca kaldıran bir rüzgarın altında uzanarak dinlenilecek tadda bir şarkı.

5. şarkı, Everything Is Beautiful, oldukça düz bir tonla okunmuş bir şarkı. Fakat sözleri o kadar derinden ki, insanı alıp götürmemesi içten değil. Kylie için şunu söyleyebilirsiniz, Aphrodite albümü için gerçekten çok çalışmış!

6. şarkı, albüme adını veren şarkı olma özelliğini taşıyor; Aphrodite. Ritmik ve neşeli bir şarkı. 4. Single’ın Aphrodite olması muhtemel.  Güncel popun eski tınıları ile modern bir yapıt çıkarılmış ortaya. Oldukça güzel olması bir yana, Kylie de hakkını vermiş şarkısının. Güneşli ve deniz olan bir yerde özgün bir kareografi ile gelecek olan bir klip, işi kesinlikle götürecektir.

7. şarkı Illusion, orta tempoda seyreden klasik bir pop şarkısı. Kylie’nin vokal performansı oldukça dinlendirici geliyor insana. Daha önceden Come Into My World’de duyduğumuz tınıları bu şarkıda duyabiliyoruz en basitinden. Fakat başlangıç ve bitişteki vokal kullanımı, gerçekten takdire değer.

8.şarkı Better Than Today, albümün üçüncü single seçimi idi. Başlangıcı Yeşilçam filmlerinin lunapark sahnelerinde çalan klasik Türk ezgilerine benziyor. Fakat Kylie, bu itici sound’ı X-Factor performansında öyle bir sevdirdi ki, artık dinlenmeden geçilmiyor. Özellikle mikrofon sehpası ile yaptıkları hareketler, tam şarkının köprü kısmına rastlıyor ve oldukça şirin bir görüntü oluşuyor. Ayrıca, en başına takılıp kalmayın, şarkıyı mutlaka dinleyin kesinlikle.

9.şarkı Too Much, albümün en sönük şarkısı. Eh, hiçbir albüm dört dörtlük değil,  Too Much da albümün nazar boncuğu belki de. Gerçi, şuan piyasada, Too Much ile mukayese edemeyecek kadar kötü şarkılar var, ama Aphrodite albümü içinde değerlendirilmesi gerekirse, albümün sorumsuz çocuğu oluyor kendileri. Yine de eğlenceli bir yapısı olduğunu göz ardı etmemek gerek.

10.şarkı Cupid Boy, başlangıç olarak oldukça farklı bir giriş yapıyor, gitar notalarıyla. Bu şarkının yağmur altında kendi etrafında dönerek söylenesi bir havası var sanki. Hafiften autotune kullanılmış bir şarkı olması bir yana, Kylie’ye de çok yakışmış.

11.şarkı Looking For An Angel, tam anlamıyla, meleklerin şarkı söyleyişi gibi bir havayla geliyor önce. Köprüde önce gülümsüyorsunuz, nakarata geldiğinizde kafanızı hafif hafif sallamaya başlıyorsunuz. Ne vokal olarak ne de ritim olarak sizi yormuyor, zorlamıyor, sadece şarkının hızı ile her şey halledilmiş, onun dışındaki tüm elementler oldukça sakin, uyumlu ve ahenk içinde devam ediyor. All The Lovers ile albümün açılışını yapan Kylie takımı, Looking For An Angel ile kapanışı yaparsa, şaşmamak gerek.

Albümün 12. ve son şarkısı, Can’t Beat The Feeling, yine oldukça farklı bir başlangıca sahip. Bu hissi engelleyemiyorum diyen Kylie’nin, zaten engellemeye niyeti yok ve halinden de oldukça memnun. Kapanış şarkısı olarak gayet yerinde bir seçim, zira ritmik olmayan bir parçayla kapatmak bu sıralar pek revaçta değil.

Genel olarak, Aphrodite teması, Kylie’ye tam oturan bir elbise gibi oturmuş. Turnesinde de Antik Yunan ezgilerini, izlerini kullanan Kylie’nin bu albümün promosyon ve destek turnesi boyunca başarılı işler yapacağı da su götürmez bir gerçek.  11. Stüdyo albümünün teması olarak da, artık tamamen olgunlaşmış, kibar ve saygılı bir diva olarak da Kylie’yi tamamiyle yansıtan, tam bir Yunan Tanrıçası kıvamına getiren bu albüme ne kadar teşekkür etsek az! İngiltere’de Platinyum, Avustralya’da Altın Kayıt alan Aphrodite, promosyona devam ettikçe, daha da satacak gibi görünüyor.