Camila: EDM'den Reggae'ye

Uzun zamandır yapmadığım şeyleri yapmaya karar verdim. Baktım ki koskoca 2017'de bir tek post yayınlamışım, listeye blogumu da ekleyip oturdum Mac'imin başına.

Şimdii, nereden çıktı bu Camila önce onu anlatayım: 

İki gün önce radyoda hepimizin duyduğu "Havana" single'ını dinliyordum, "dur yaa hangisiydi bu kız" deyip instagram'dan stalk'ladım hemen. Haliyle en tatlı olanın Camila olduğunu farkettiğim gibi albümün çıktığını da gördüm, Spotify'a geçip albümü dinlemeye başladım. Sonra bir bakmışım ki baştan dinliyorum!



Efendim Camila Cabello, yarışmaya Küba'dan katılmış 1997 doğumlu bir kızımız. (Şaka yapmıyorum, X Factor USA 2. sezon'da solo yarışmacı olarak katılmıştı.)

Camila'nın sesini önce beğendiler ama sonra tek başına yeterli olmadığını düşündükleri için tıpkı bi'kaç sezon önce Nicole Scherzinger'ın One Direction üyelerine "Tek başınıza sizi yerler, boyband olsanıza siz" diye önerdiği gibi, Simon da USA versiyonunda beş kızı aynı yolla ikna ederek Fifth Harmony'yi kurdu.

Fifth Harmony yarışmada ipi göğüsleyemedi, hatta 2. bile olamadı ancak başarılı bir vokal grubu oldular çünkü arkalarında Simon Cowell vardı.

Başarı grafiği iyice yükselince de Camila gaza geldi ben tek devam edeceğim diyerek gruptan ayrıldı.

Ben de dahil olmak üzere "Bu kızdan bi halt olmaz." diye düşünenler hayli fazlayken Camila bizi şaşırttı hakikaten.

İlk önce Shawn Mendes ve Pitbull ile işbirlikleri yaparak piyasayı ısıttı. Sonra bir çıkış parçası çıkarttı: Crying In The Club. 

Şarkı tuttu, Christina Aguilera'nın Genie In The Bottle'ından sample da alınmıştı, (ooo kısımları için telif alınmış) Mexican genleri ile birleştirmiş, akıllıca diye düşündük, chartta 1 olmadı belki ama radyo dostu oldu. Kısa bir süre sonra albümün ikinci yani "lead single" ı olarak planlanan Havana geldi.

Küba'nın sıcak atmosferini iyice bize hissettirdiği bu parça promosyonu daha iyi yapılması ve daha sevecen bir tavrı olması sebebiyle ilkini ikiye katlayınca, Camila kısa bir durum değerlendirmesi yapıp Crying In The Club ve benzer temalı bi'kaç şarkıyı albümden çıkartıp Havana'yı ilk single olarak tanıttı, lead single olarak da Never Be The Same'i seçti hemen. 2018'in başında da albümü patlatıverdi işte.


Öncelikle şunu belirteyim; Camila albüm beni yansıtacak derken doğruyu söylüyormuş. Bir insan latin olmasının ekmeğini bu kadar güzel yiyemez diye düşünüyorum. Bütün şarkılarda kendi kökenini hissettirmiş, bir de bunu o kadar güzel süslemiş ki, gerektiğinde autotune bile kullanmış ancak asla rahatsız etmeyecek düzeyde.

Albümün genel havası reggae ve latin ezgileriyle dolu. Ancak klasik bir urban havasından çok modernize edilmiş olduğundan, sıkılmadan tüm şarkıları dinliyorsunuz. Özellikle günümüz köpük şarkıları gibi EDM değiller, günün her saatinde de arkaplanda dinlenebilecek sakin bir albüm.

Henüz single olup olmayacağı belli olmayan ancak mutlaka dinlenilmesi gereken şarkılar arasında All These Years, Consequences, Real Friends ve Something's Gotta Give var. Oldukça güçlü balladlar, dinlerken kendinizden mutlaka bi'şeyler buluyorsunuz.

Bütün şarkıların yazımında da parmağı var Camila'nın bu arada. 97'li deyip geçmeyin.

Özellikle kadın sanatçıların albümünün satmadığı bu dönemde bir patlama yaratması beni ve bu tip gelişmeleri takip eden arkadaşları sevindirir diye düşünüyorum.

Kısaca bu kıza hakkını verelim gençler; sesi güzel, kendi güzel, albümü son zamanlarda çıkan her şeyden güzel.

Fifth Harmony'den iyi ki ayrılmış diyerek konuyu kapatıyorum.

Güzel müzikli günler!

HerşeyeşaşırmayanamaCamila'yaŞaşırmışOlanAdamdan, sevgilerle.

Yorumlarınızı esirgemeyin. :)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2 Kelime: Britney Spears.

Sorun Sende Değil, İçinde Yaşadığın Dünyada Bulunan Taş Kalpli İnsan Figürlerinde!

Hatalar, Yanlışlıklar, Yanlış Anlaşılmışlıklar Üzerine...