Badaat



Bi' teyzem var.

Aslında benim çok teyzem var.


Ama bir tanesi var, birden fazla ismi olan. Herkesin farklı bir şekilde hitap ettiği.


Gülümsemeyi seven. Gülünce de insanın içini ısıtan.






Bazen, bazı şeyler oluyor insanın anlayamadığı. Olmaması gereken, oturup düşündüğünde ihtimal vermediğin.

Oluyor ya hani. Elinden bi'şey gelmiyor. Çünkü olay senden çok büyük. Aşıyor boyunu hani.

İşte öyle bi'şey.


Neyse işte bu teyzem, bir ton sağlık sorunuyla da baş ettiği gibi, (her birinden o gülümsemesiyle çıktı bu arada) başka sorunlarla da karşı karşıya geldi.

Yıllardır yaşadığı, yazları balkonda oturup , benim Antalya'ya geri dönme isteklerime yorum yaparken "Ben burdan başka bir yerde yapamam."  dediği İstanbul'u yenemedi.

Bu sefer şehir büyük geldi.

Gidiyor şimdi.

Miniminnacıkken beni süslü markalardan hediyelere boğan, Antalya'da yaşayan bir çocukken, her tatile gelişimde mutlaka bana bir plan yapan, beni müzelere, saraylara götüren, o zamanın lüksü fast foodlarda yediren, ben bir t-shirt beğendiğimde onun yanı sıra 10 farklı renkte alternatifini alan, hatta özel tasarım kıyafetler yaptıran, bir dediğini asla ikiletmeyen, bir ergenin yapabileceği en güzel otel tatillerini yaşatan, aldığı maaşın üçte ikisini kendinden başka herkese harcamayı seven, başkasının mutluluğuyla mutlu olan teyzem, İzmir'e taşınıyor.

Kötü bi'şey olmuyor tabii, özellikle insanın sıhhati yerinde ise endişelenmemek gerekiyor.

Yıllarca çekirdek ailesinin dışında tüm akrabalarıyla kopuk yaşamak zorunda olan ben, onca git gele, onca vedaya, artık alıştığımı düşünüyordum.

Olmuyormuş öyle.

Her birinin ayrı bir hüznü varmış meğer.

Yolun açık olsun "Badaat".

Biliyorum herkes farklı hitap ediyor, ama benim için öylesin hala.

Daha iyisini hak ediyordun hep. Belki bu bir fırsat olur senin için.

Gidip geleceğim elbette ama, sen aralarda kalan sürede kendine çok iyi bak, olur mu?

Güneşi çok seversin. Gittiğin yerde bolca olacak.

İzmirliler sahilde yürümeyi sever, ihmal etme.

Simite gevrek, çamaşır suyuna klorak, çekirdeğe çiğdem diyorlar, ama bunu inadına yapmıyorlar, böyle öğrendikleri için, unutma.

İnsana insan gibi davranıyorlar, buradakiler gibi agresif değiller. "Biz kaç kişiyiz?" onların fikriydi mesela, aklında bulunsun.


Sen yine hep gül. Zaten gerisi gelir. Sever herkes seni zaten.

Mektup yollayıp sağını solunu öpemiyorum, ama istersen onu da yaparım.

Gelince de konsere gideriz.

Tiyatro da olur.

Sözüm vardı zaten.

Kısaca,
Mutlu ol.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2 Kelime: Britney Spears.

Sorun Sende Değil, İçinde Yaşadığın Dünyada Bulunan Taş Kalpli İnsan Figürlerinde!

Hatalar, Yanlışlıklar, Yanlış Anlaşılmışlıklar Üzerine...