R.I.P. Cory Monteith. tall,awkward,canadian,actor,drummer,person.

Günlerdir, şuraya oturup ne yazacağımı düşünüyorum. Bununla ilgili ne hissettiğim, ne düşündüğüm, nasıl empati kurduğum... 

Belki 5 kez oturdum blog'umun başına, o imleç ışığı orada yandı yandı... Tek bir harf çıkmadı bir türlü. 

Ve bugün... Can't Fight This Feeling dinlerken, Cory'nin sesinden, lise sondayken, araba kazası sonucunda kaybettiğim bir arkadaşıma yazdığım notu buldum. 

Glee izlerken, Finn'in eksikliğini hep hissedeceğim sanırım. 

Bariton olmasına rağmen ilk sezonlarda çok kullanamadığı sesini son zamanlarda ustalıkla öttürüyor.

Lea ile evlilik planları yapıyor, mutluyum! diyor. Sürekli Glee için şarkı kaydediyor, o kocaman cüssesiyle dolanıyor etrafta, bateri çalıyor. Şaşkın yüz ifadesini takınıyor. 

Sonra bir bakmışsın...

Çok fazla bi'şey yazamıyorum hala. Garip, adam daha 31 yaşında, otel odasında ölü bulunuyor, üstelik 2 kez rehabilitasyon görmüşken...

Lea ile çok yakışıyorlardı ya mesela. Düşünsene, 4 sene boyunca beraber dizi çektiğin, üstelik dizide de uzatmalı sevgiliyi oynadığın kızla berabersin, evleneceksin falan. İmrenilecek bi hikaye.

Yine de, 13 yaşından beri arkadaş ortamı yüzünden uyuşturucu ile uğraşan biri, rakamlar tam tersine döndüğünde göçüp gidiyor ya şu dünyadan, insan biraz garip oluyor işte. Geride kalanları üzüyorsun, başka bi'şey değil...

Tek isteğim şu; bütün bu bize öğrettiği şeylerin yanı sıra, Cory'yi farklı kılan bi'şeyler vardı. Farklı bir ses tınısı, farklı bir yüzü, uzuuuun bir boyu. Kısacası mükemmel olmayan bir mükemmelliği... Umarım insanlar onu, uyuşturucudan ölen diğer ünlüler gibi değil, şaşkın yüz ifadesiyle, Can't Fight This Feeling'i söylediği duş sahnesiyle, Rocky Horror yüzünden koridorda boxershortu ile yürürkenki saçmalığıyla, ne bileyim davul çalarkenki hareketleriyle, Lea ile oluşturduğu mükemmel görüntüyle, Monchele takma isimleri ile, şirin ve şapşal gülümsemesiyle, ve en önemlisi "Arkadaş kurbanı olmayın!" dersini vermesiyle hatırlar...


Melek oldun işte... Sanırım, internette söylenildiği gibi; her şimşek çaktığında, senin davul çaldığını hatırlayacağız, bulutların üzerinde.


Huzur içinde uyu,  Uzun , Garip, Kanadalı, Aktör, Davulcu, İnsan. 


Gerçekten;

 "Hayat ciddi olmak için çok kısa." -Cory Monteith

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

2 Kelime: Britney Spears.

Resim
2 Kelime. Britney Spears. Bu zamana kadar en çok duyduğunuz isimlerden biri kesinlikle. Asıl soru şu: Duyduklarınızın ne kadarı doğru, bu kadının ne kadarını tanıyorsunuz? Bu zamana kadar Britney Spears ile ilgili oluşturduğunuz bütün yargıları, duyduğunuz/okuduğunuz tüm haberleri silin! Size yepyeni bir başlangıç yapma fırsatı sunuyorum. Çünkü biyografisini değil, aslını anlatacağım. Medya'dan uzak halini... Hepiniz bu kızı, soldaki resmi ile tanıyorsunuz. En azından, bir çoğunuz. 1998'de ...Baby One More Time'dan önce, Britney'nin bir Mickey Mouse Club macerası var, hatta bir de Star Search. Bu sıralarda Justin Timberlake ve Christina Aguilera gibi isimler de Britney ile birlikte sahne alıyor, ve tüm övgüyü kızımız topluyor tabii. Online olarak Britney'nin küçüklük videolarını bulabilirsiniz. Favorim olan Love Can Build A Bridge, tavsiye ederim. Zira şimdinin divası Xtina'mızın sesi o kadar güçlü değilken, Britney onu fena bastırıyormuş. Annesi Ly...
Devamı

Sorun Sende Değil, İçinde Yaşadığın Dünyada Bulunan Taş Kalpli İnsan Figürlerinde!

Resim
Uzun zamandır neyi yazsam diye düşünüyordum. O kadar çok olay oldu ki, hangi birini yazsam diye... Sonra düşündüm ve dedim ki, bunca şeyin arasında, en çok baş kaldırdığım, olmaz kabul ettiğim şey hakkında yazayım: ALDATMACA ve YALAN. Hiç farketmiyor, herhangi birine, arkadaşınıza, dostunuza, kafede tanıştığınız birine ya da duygusal olarak bi'şeyler yaşadığınız/yaşayacağınız kişilere güveniyorsunuz. Mutlaka bir yerde söylenilen şeylere inanıyorsunuz. Ancak sonrasında ne oluyor? Ben cevap vereyim; hüsran. Kendim için konuşmuyorum, derim o kadar kalınlaştı ki, artık bir çoğunu umursayamıyorum, istesem dahi ancak, bu demek değil ki; Evet beni de kandırabilirsiniz, aldatabilirsiniz. Yok abi öyle şey. Kimse kusura bakmasın, ama tutup bir söz veriyorsan, cinsiyet olarak değil ama tabiri caizse, ben sözünün adamı olmanı beklerim. ADAM olmanı beklerim, İNSAN olmanı beklerim. Duyguların olduğunu farzederim çünkü. Ama son zamanlarda bakıyorum, önüne gelen gününü kurtarma peşin...
Devamı

Hatalar, Yanlışlıklar, Yanlış Anlaşılmışlıklar Üzerine...

Resim
Hayatımız boyunca bi'şeylerle sınanıyoruz. Verdiğimiz kararlar, yaptığımız seçimler, söylemeyi seçtiğimiz ya da söylememeye karar verdiğimiz sözler, kelimeler, cümleler, sırlar, gerçekler, yalanlar... Yaşadığımız süre boyunca, sürekli bir sınava tabii tutuluyoruz, farketmesek de. Yaptığımız her şey, yaşadığımız her an bizim bir sonraki anımızı belirlemede bir ölçüt oluyor. Önümüzde olasılıksız olasılıklar dururken, tek bir karar anı ile o yolları ikiye bile düşürebiliyoruz mesela. Farketmiyoruz belki, farkında olamıyoruz ya da. Ama şunu da bilemiyoruz, her şeyin tek bir doğrusu yok. Kime göre doğru, kime göre etik? Kime göre yanlış? Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı değil mi? Sana göre çok büyük görünen bir olay, başkasının elinin kiri oluyor mesela. Olan biten şeylerin, ikili ilişkileri etkilediği de bir gerçek. Aldığın bir karar, sen doğruyu yapıyormuş gibi hissetsen de, senin arkadaşlığına, dostluğuna, ilişkine mal oluyor bazen. Az önce de dedim ya, her yiğidin yoğurt yiyişi ...
Devamı