Büyümek, Sadece Büyümek...

Biraz buruk bi'şey büyümek... Sorumluluk almak, karar vermek. Yuvadan uçmuş oluyorsun bir bakıma, her konuda yalnızsın. Evini toparlamak, düzenlemek, alışverişini yapmak, yemeğini kendin hazırlamak zorundasın. Herşeyi, tahmin edilebilecek bütün ''büyük'' işlerini üstlenmek sana kalıyor. Lisenin sorumsuzluğunu üzerinden atmak zor olsa gerek her insan için. Sabah ütülenmiş kıyafetleri giyip okula gitmek, herşeyin ödemesinin yapılması, sınırsızca ''baba parası'' ile eğlenmek, eve geldiğinde çantanı yere atıp olanları anlatabileceğin bişeylerin olması, sıradan ama özlenecek şeyler olgular haline geliyor zamanla. Kelimelerinin her birinin yemek yapan biri tarafından özenle dinlenildiği zamanlar, sadece anı olarak kalıyor. Yine eve dönüyorsun, olanları anlatıyorsun ama küçük sorunların yok artık, evde seni dinleyen, daha farklı dinliyor, ''Bak çocuğum bugün ne yaramazlıklar yapmış.'' düşüncesi geçmiyor aklından, daha ciddi, belki...